“Saray delhizlerinde kaybolmuş Çerke’Z’ler” demiş İnci Hekimoğlu, nezaketini sonuna değin
koruyarak yazılacak utancın saman altından su yürütücüleri için. Evvela buradan İnci hanıma,
yoğunluğu kurşun geçirmez seviyeye ulaşmış bu utanmasızlık karşısında nezaketini bu kadar
koruyabilerek yazdığı makaleden ötürü teşekkür eder, kalemi önünde saygıyla eğildiğimi belirtirim.
Açıkça, ÇerkeS halkı içerisinde tarihi belki ‘bzeyiko’ çatışmalarının başlangıç öncesine değinen ve
devleti aliyye’de kök bularak, Çerkesya’da itaat ettirilmeyen bu halkı Osmanlı’da devşirip, Ermeni
Soykırımından, bugüne değin egemenlerin her kirli tezgahında ucundan, kenarından, sağından,
dininden, imanından vs. bir yerinden her türlü pisliğe dokunduran geleneğin devamcıları
olduklarını beyan etmiş, bende ancak bu beyanata imza atar, halkımızı; tarihinin hiçbir yerinde
hak etmediği bu utanca alet eden, egemenlerin hizmetkârlığını asaleti sanan bu karaktersizlerle
yüzleşmeye ve onları bu halkın tarihinde her onursuzu gönderdiği cehennemin dibine
göndermeye davet ederim. “sağcısıymış, solcusuymuş” diye başlayan “o partilisiymiş, bu
partilisiymiş” diye devam ederek kendine zemin arayan, “dindarıymış, muhafazakarıymış” diye
kılıf uyduranlar; bu halkın sağcısı, yani özetle Çerkes milliyetçisi ise bu sağcılığı.. zalimin
bekçiliğini onaylayacaklar mı sanıyor? Hangi vicdan sahibi insanı, kurşun geçirmez yoğunluktaki
yalanlarınızla dini duygularıyla yakalamak istiyorsunuz? Hangi Müslüman Çerkesin yüreği, zalimin
zulmü karşısında dilsiz kalacak kadar taşlaşmış olabilir? “Haksızlık karşısında susan dilsiz
şeytandır” diye bir geleneğin vicdanını oluşturmuş hiç kimse, böyle bir şey karşısında sessiz
kalmayacaktır illa ki. Siz köleliğin geleneğini, efendilerinize itaat ederek bugünlere kadar taşımız
ve bu geleneğin onursuz geleceğinde yer almaya mahkum, biyolojik olarak Çerkes, ancak
psikolojik olarak insan bile olamayan zavallılarından öte hiçsiniz. Bu halkın hür vicdanı, hür
çocukları; halkımızın içine salmak istediğiniz zehire geçit vermeyecektir. Ayrıca, falan markist-
leninist illegal partisinin, falan legan partisinin, falan gençlik kolları diye, kendi zeka yapınızı
açıkça sergilediğiniz ve yalan atmakta sınır tanımadığınızı ayan beyan ortaya serdiğiniz
açıklamanıza, bırakın çocukları, evimizdeki köpekler bile inanamadı. Ey yalancılar; Evrim Deniz
Erol, Alper Sapan ve Vatan Budak hangi illegal partinin, hangi legal partisinin, hangi gençlik
yapılanmasının üyesiydi o halde? Yalanınız, ağzınızdan taştı. Söz uçar mı? Yalanınız
kaleminizden taştı. Yazı kalır mı? Biz size, ahlaksız dernek yöneticilerinizle, ahlaksız
ajitatörlerinizle, ahlaksız provakatörlerinizle tarihinin neresine yazılacağınızı göstereceğiz. Bu
arada, bugün bekçisi olduğunuz ve başkanınızın aday adaylığına başvurduğu legal bir partinin
konumuyla ayan beyan desteklediği, ortadoğuyu canice, vahşice kana bulayan, kadınları köle
olarak pazarlayıp, milyonlarca insanı evindenyurdundan eden illegal bir terör örgütünün
varlığından haberdarsınız. Yazmışsınız. Sizin için büyük bir başarı! “Çerkeslik İnsanlıktır” diyen
geleneğin devamcıları olarak, insanlığın bu denli barbarca saldırıya uğradığı yerlere, sivil yollarla
dayanışma göstermek bizim onurumuzdur ve kirli ağızlarınızla, satılmış yapılarınızın, provakatör
kalemleriyle ele alınmış yazılarınızda; bizim “Çerkeslik İnsanlıktır” geleneğimizi Kobane’ye,
bizlerin selamıyla taşıyan FERDANE KILIÇ ve NARTAN KILIÇ’ın adını dahi kullanmanız, bizim
için kabul edilemez bir pozisyona gelmiştir. Gidin, Ankara’da, kulluğunu yaptığınız efendilerinize
söyleyin. “Çerkesler boyun eğmeyecek!” Siz bir Nartan’ı öldüreceksiniz, ama binlerce Nartan
gelecek! Bir Ferdane’yi öldüreceksiniz, bin Ferdane gelecek. Bir ölecek, bin doğacak ve sizi
Nartanlar, Ferdaneler yenecek” diye.
Bu yazı, Jıneps Gazetesi Eylül sayısında yayınlanmıştır.
www.jinepsgazetesi.com