Hazirandan Eylüle, #DirenÇerkes !

Diren Çerkes!
Türkiye’de gelişen
olaylar elbette bir Türk kadar, bir Kürt kadar bir Çerkes’i de
ilgilendirmektedir. Hatta o denli bir hareketliliktir ki, toplumun tüm
kesimleriyle birlikte, ekolojiyi de ilgilendirmektedir, bu hareketlilik içinde
dahili bulunmak, süreçte bizi ilgilendiren konular hakkında kendi sözümüzü,
kendi ağzımızla söyleme hakkını tanır bize ve Çerkeslerin bir kısmı hoşnut
olsun ya da olmasın, ben ya da başkası ama mutlaka birisi bu hareketliliğin
dahilidir ve biz ne nadar kabul etsekte etmesekte bu hareketliliğe karşı
paralel Çerkesler de olacaktır. Ancak hareketliliğe dahil olan Çerkeslerin
jargonu ile buna karşı paralel hareketsizlikte bulunan Çerkeslerin jargonu, iki
tarafın da seviyelerini herkese analitik bir veri olarak sunmuş, sunmaya devam
da ettiğinden dolayı, bununla ilgili kaba bir analiz yapmalıyız, bu veriler;
hareketlilik ile hareketsizlik içinde dahili olarak bulunan, aynı toplumun
farklı iki yönü arasındaki mantıklı veya mantıksızlığın en net delilleri
olacaklar çünkü.

Birincisi, iktidar ağızlığı yapan ve
hareketlilikten açıkça rahatsız olduğunu gösteren, bunu belirten ve
hareketliliğe karşı mücadele eden gülüm Çerkeslerin, o gülüm Çerkeslerin etki
alanında bulunan masum cahillerin, o masum cahillerin içinde gözlerini de
cehaleti gibi karartan neferlerin; en geniş söylemine kısa bir cevap:

Hem iktidarcı olmamak, hemde cehepeli olmamak; günümüzde pek olağan bir durum
yahu, bunu ne zaman kavrayabileceğinizi bilmiyorum. En basit tabiri ile, ben ve
bir çok ÇERKES yoldaşım hem iktidarcı değil, hemde cehepeli değil. Günümüzün şartlarında artık bu mümkün,
her iktidarı eleştirene bir Cehepe yaftası vurmamak gerekir, rezil olunur,
dumur olunur yani. Sizden ricam, öncelikle karşınızda tartıştığınız adama, o’cusun
– bu’cusun demeden önce onu tanımaya çalışın, zira o’suyla – bu’suyla vurmaya
götüren mantıkta, adamın gerçekten öyle olması gerekir. Bunu size, insanlık
namına, insanlığınız zedelenmesin, aptal görünmeyin diye söylüyorum, malumunuz
bir Çerkes olarak; aptal görünen Çerkesleri görmek beni de üzüyor.

İkincisi, hemen hemen her seferinde, gelişen tüm
olaylara ‘Bunun Çerkeslikle ne alakası var?’ gibisinden yaklaşan ve sürekli bu
yönde eleştiri veya temenni de bulunan Çerkeslere cevap vermek istiyorum
Çerkeslikle alakası
olmayan şeyler ile Çerkeslikle alakası olan şeyler ayrımını, hangi mantaliteye
göre ve nasıl bir bakışla yapıyorsunuz anlayamıyorum; bunun kıstası nedir, eğer
bunun açıklamasını bize yapabilirseniz size özel Çerkeslikle alakalı şeyler de
teklif edip, konuşup ve düşük ihtimalde olsa uzlaşma yoluyla onları da yapalım?
Ama dediğim gibi, öncelikle bu kıstası belirleyen temel özneyi bilmemiz
gerekiyor. Mesela genel hareketlilik halinin bizim bakış açımız da Çerkesliği
de ilgilendiren noktaları var, bir çok ÇERKES yoldaşım bir çok kere, bir çok
yer de size bunu en yalın haliyle anlatmayı denemişti, fakat siz hiç ikna
olamamıştınız, bu durumda bizim sizin ÇERKESlikle alakalı şeyler kıstaslarınızı
bilmeden bu konuda sizi tatmin etmemiz çok ciddiyim ama ‘atomu parçalarına ayırmaktan daha zor’ olsa gerek. Bir çok
yoldaşımın daha önce bir çok yer de, bir çok çeşitle size anlatmayı denediği
şeyi, bu sefer de bu yazıyla bende size anlatmaya çalışayım. Arkadaşlar,
Çerkesler dünyada yaşıyor, çok ciddiyim. Ayrı bir galaksi de, ayrı bir
gezegende değil, hele hele dilini de yazı dili olarak seçtiğimiz Türkiye’nin
içinde; ülkenin genel hareketliliklerini de göz önünde bulundursak, arkadaşlar,
Aynı gezegende, aynı coğrafya da, hareketin tam içinde yaşıyoruz ve size yemin
ederek söylüyorum ki, bizi diğer toplumlardan ayıran ilahi bir fanusumuz yok;
olan herşey, olmayan herşey, olması düşünülen herşey, olmaya başlayan herşey,
herşey ama herşey bizi çok yakından etkiliyor, çünkü bize tenaffuz ediyor.  Değiyor bize, ülke baskıcı bir rejime
girince, biz de baskı altında yaşamaya başlıyoruz, ülke özgürleşince biz de
özgürleşiyoruz, benzine zam gelince, biz de o zamma göre benzin alıyoruz,
ülkede anayasa değişince bizim de haklarımız genişliyor veya daralıyor. Olup
biten herşeyde, birebir, doğrudan doğruya bizim de alakamız var ve bu alakaya
kayıtsız kalmıyoruz, bunu Çerkeslikle alakasını kurcalamaya, eşelemeye gerek
yok. Bariz olarak, alakamız var işte, sen daha neyin tartışmasını yapıyorsun?
Kimse size, bizimle olun demiyor ama biz artık size; karşımızda bile olsanız
gelişen iyi ya da kötü herşey de bizimde alakamız var, bunu söylemekten vaz
geçin diyoruz.
Üçüncüsü, homojen bir toplum değiliz, heterojeniz
ama… iyilerle kötüler yanyana durmayacaklar.

Kralcılarla yanyana durmamak bir tercihtir ve biz bu tercihe sonuna kadar saygı
duyma taraftarıyız. Kralcılar da, özgürlükçülerle yan yana durmama hakkına
sahiptirler ve ne olur yan yana durmama haklarını sonuna kadar kullansınlar! Ben
ile onları istesekte – istemesekte ‘biz’ yapan kavram en yalın öznelimiz olarak
Çerkesliktir ancak, böyle bir birlikteliğin çıkaracağı hiçbir harekette yoktur.
 Şahsen ben; katillerin destekçisi ve
işbirlikçisi olan hiç kimseyle, hiçbir koşulda, hiçbir şey uğruna mücadele
etmem. Tüm insanlık halleri gibi heterojeniz ve böyle de olmalıyız ancak
Çerkeslik öznesiyle homojenize hareket tavrı geliştirip mücadeleler
verilemeyecek derece de alçak insanlarımız da var, yani bizi bölen şeyler;  Çerkesliği bölen şeylerdir ki onlar (sizin
söyleminizle), bizi iyi ki bölüyorlar; Katiller ile faillerin davası hiçbir
zaman birleşemez, katillerin şakşakçılarıyla, faillerin yoldaşları da asla aynı
yolda yürüyemezler!
            #DİRENÇERKES – Gezi Parkından,
Adalet Yürüyüşüne.. Antalyadan – İstanbula!


Süreçte vardık, süreçte var olacağız! Çünkü biliyoruz, aynı zalim
tarafından, aynı baskı araçlarıyla, aynı acıları çekerek eziliyoruz! Mücadele
de olduk, mücadele de olacağız da! Zalimin zulmü bitene dek, mazlumun
tarafında, acılarla çelikleşen kavganın en ön saflarında bulunacağız ve bunu
hiçbir kuvvet engelleyemeyecek. Tüm bunlar olurken, doğduğumuz günden bu yana
olduğumuz kadar Çerkes olarak olacağız ve tüm halkların mazlumları ile birer
Çerkes olarak dayanışacak, birer Çerkes olarak konuşacağız. Bunu gerici,
faşist, yobaz vs. Hiçbir Çerkes engelleyemeyecek, kendi içimizdeki pisliklerle
de mücadelemiz de, mücadelemizle var olacağız. Siz de gelin, bu kavganın önüne
taşlar örüp, kendi geleceğinizi hapsetmeyin! Önümüzde, halkımızın tüm halklarla
birlikte kardeşçe, özgürce, insanca yaşayacağı güzel günler var; önümüz de,
kirli duvarların tam ardında, birbirimizden ayrıştırıldığımız noktaların
ötesinde bizi bekleyen bir aydınlık var; gelin ona, tüm halklarla birlikte, el
ele kavuşalım.

Biz, onlarca Çerkes genci olarak; Gezi Parkındaydık! Biz onlarca Çerkes olarak
Adalet Yürüyüşündeydik, Berkin Elvan için onlarca Çerkes olarak ağladık, Mehmet’in,
Ethem’in Abdullah’ın, İsmail’in ailelerinin acılarını paylaştık biz. Bunları
yaparken, Suriye’deki Çerkesleri rafa kaldırmadık, Çerkeslik insanlıktır, biz
hem insanlıkla hem de Çerkeslikle yan yana olabildik. Yine olabiliriz! Bizi
birbirimize, bizi halklara, bizi mücadeleye, bizi kavgaya, bizi özgürlüğe
soğutan; bizi şu koca küçücük dünyada yalnızlaştıranlara karşı birleşin!
Dünyanın tüm halkları kardeştir; zalimin halkı yoktur, olmamalıdır. Halklar
mazlumlarındır ve mazlumlar hakları için yan yana olmak zorundadır.

                                                                                              Canberk
Apiş / 17 Eylül 2013 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir